Niğde
Niğde otobüs bileti aldıktan sonra İç Anadolu Bölgesi’ne unutulmaz bir yolculuğa çıkılabilir. Orta Kızılırmak bölümünde yer alan şehir, oldukça zengin bir tarihe sahiptir. Nakita veya Nahita olarak bilinen şehir, M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Hitiler, Asurlar, Frigler, Medler, Persler, Romalılar, Bizanslar ve Osmanlı İmparatorluğu hükmü altına giren şehrin köklü bir tarihi bulunur.
Paleolitik Çağ’dan bugüne kadar kesintisiz şekilde yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bölgede yapılan Altunhisar Pınarbaşı Höyüğü, Bahçeli Köşk Höyüğü ve Divaralı Höyüğü kazıları şehrin tarihini ortaya çıkarmıştır. Nevşehir’de yerleşik hayatın yaklaşık olarak 10 bin yıl öncesine dayandığı bilinir. Hitit ve Asur dönemlerinden kalan yazıtlar, Hititlerin yaklaşık bin yıl hüküm sürdüğünü gösterir. Asurlular, Hititler’den sonra egemenliği almış ve ardından Friglere geçmiştir.
Niğde Gezilecek Yerler
İç Anadolu, Kapadokya bölgesinde yer alan şehir, farklı amaçlar için ziyarete uygundur. Doğal güzellikleri, ören yerleri ve kültür turizmi ile öne çıkar. Dört mevsim ziyarete müsait olan şehir, oldukça zengin bir tarihe sahiptir. Trekking yapmak için insanların yoğun ilgi gösterdiği Aladağlar Milli Parkı, doğa içinde vakit geçirmek için Niğde’de bulunan en ideal konumlardan biridir. Kaplıcaları ile de ün kazanan şehirde, şifalı sularda rahatlamak ve huzur bulmak mümkündür. Verimli bir seyahat planı oluşturmak için 2 gün ayrılması yeterli olabilir.
Alaaddin Tepesi
Niğde’nin en yüksek bölgelerinden biri olan Alaaddin Tepesi, şehrin doğusunda yer alır. Tepenin kuzeyinde iç kale bulunur. Güney kısmında ise Alaaddin Camii, Saat Kulesi ve Rahmaniye Camii bulunur. Geniş bir park alanına sahip olan tepe, ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görür. 1960 yılında yapılan arkeolojik çalışmalar sonrasında bölgede seramik kalıntılar bulunmuştur. Kalıntılar Frig, Roma, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde aktif olarak kullanıldığını gösterir. Niğde gezilecek yerler arasında bulunan tepe, ziyaret edilebilir.
1747 yılında Abdurrahman Paşa tarafından inşa edilen Rahmaniye Camii, dikdörtgen bir plana sahiptir. Zaman içinde zarar gördüğü içi onarım yapılmış olsa da orijinalliğini büyük ölçüde korur. Cainin minaresinde ve duvarlarında sarı renkli trakit taşı kullanılmıştır. Mimarisinde en dikkat çekici yer, mihrapta bulunan süslemelerdir. Döneme ait izler taşıyan süslemelerde Barok tarzı görülür.
Niğde Müzesi
Şehir merkezinde yer alan müze, bölgenin tarihine hakim olmak için ziyaret edilebilir. Oldukça eski dönemlerden kalan kalıntıların sergilendiği müze sayesinde geçmişe ışık tutmak mümkün hale gelir. Paleolitik Çağ’dan bugüne kadar gelen birbirinden farklı birçok eser, sergilenir. Bölge ve çevresinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda elde edilen eserler, korunmak amacı ile müze himayesi altında tutulur. Akmedrese’de hizmet vermeye başlayan müze, zaman içinde yer değiştirmiştir. Kronolojik düzene sahip olan altı oda bulunur. Her oda içinde ayrı bir döneme ait eserler sergilenir.
İlk salonda Neolotik Çağ, ikinci salonda Eski Tunç Çağı, üçüncü salonda Hitit dönemi, dördüncü salonda Helenistik, Bizans ve Roma dönemine ait eserler bulunur. Beşinci salonda mumyalar sergilenirken, altıncı salonda ise bölgeye ait olan etnografik eserler bulunur. Müzenin en önemli eseri; Nahita Krallığı’ndan kalan Hitit Fırtına Tanrısı eseridir. Ziyaretçiler tarafından ilgi gören müze, bölgenin tarihine katkıda bulunur. Anadolu topraklarında yaşamış olan medeniyetleri görmek ve yakından tanımak için görülmesi gereken yerlerden biridir.
Niğde Kalesi
Niğde ilinin eski Niğde şehri tepe sınırları içerisinde bulunan tarihi kaledir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte temelindeki taşlardan edinilen bulgularla M.Ö. 8. yüzyılda temellerinin atıldığı düşünülür. 10. yüzyılda yapıldığı düşünülen ikinci bölüm surlarla çevrili Niğde Kalesi, Eski Niğde şehrinin olduğu tepeyi çevrelediği için savunma amaçlı kullanıldığı düşünülür. Kale, iç kale ve dış kale olarak iki kısımdan oluşur. Tamamı taştan yapılan bu kalenin iki adet girişi vardır. Yüksek ve kalın surlar zaman içerisinde tahrip olup yıkılmıştır. Osmanlı döneminde bakım ve restorasyonu yapılan kale; Kılıçarslan, Alaeddin Keykubat gibi Anadolu Selçukluları zamanına kadar önemini devam ettirmiş, Cumhuriyet döneminde ise hapishane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ziya Paşa tarafından 1866 yılında saat kulesine dönüştürülmüştür. Niğde Otogarı üzerinden merkeze geçiş yapılarak kale ziyaret edilebilir.
Gümüşler Manastırı
Gümüşler Kasabası’nda yer alan Gümüler Manastırı, Kapadokya bölgesinde bulunan en sağlam yapılardan biridir. Günümüze kadar oldukça iyi şekilde korunmuş, büyük bir manastırdır. Büyük bir kaya içine oyularak yapılan manastırın, yapılış tarihi tam olarak bilinmez. Osmanlı döneminde bölgede yaşayan Müslüman olmayan kişiler ibadet için kullanmıştır. Kapalı haç planına uygun şekilde yapılmış olan manastıra avlu içinde giriş yapılır. Yapıda bulunan motif ve freskler dönemini oldukça iyi şekilde yansıtır. Gümüşler Manastırı’nda bulunan Meryem Ana’nın freski, dünyadaki ilk gülümsediği motiftir. Farklı şekillerde tarihte önem sahibi olan manastır Niğde’de turistler tarafından yoğun ilgi görür. Meryem Ana tasvirleri, İsa’nın doğumu, havariler ve melekler gibi farklı sahnelere yer verilen freskler oldukça önemlidir. Niğde otobüs bileti aldıktan sonra uğranması gereken yerler arasına eklenmelidir.
Köşk Höyük
Niğde’nin Bor ilçesinde ve il merkezine yaklaşık 17 km mesafede bulunan Köşk Höyüğü 80 metre çapında ve 15 metre yüksekliğindedir. Arkeolojik kazılarda keşfedilen bulgular Niğde Müzesi’nde sergilenir. Bu arkeolojik höyüğün M.Ö. 6000 yılına kadar dayandığı düşünülür. Müzede diğer bulguların yanında M.Ö. 4883 yılında yapıldığı düşünülen Kalkolitik bir ev modeli de sergilenir. Neolitik ve Kalkolitik yerleşmelerde üç farklı yapı katı gözlenir. Yukarıdan aşağıya doğru ilk yapı Kalkolitik, ikinci yapı Neolitik, üçüncü yapı ise Erken Neolitik dönemine aittir. Keşfedilen gömüler ve insan buluntuları doğrultusunda ölülerin kişisel eşyaları, yiyecek ve içecek kaplarıyla beraber evlerinin altına gömüldükleri tespit edilmiştir. Tarihi öneme sahip bir yer olduğu için Niğde için en önemli konumlardan biridir.
Roma Havuzu
Niğde’de bulunan Bor ilçesinde bulunan Roma Havuzu, dönemin en önemli eserlerinden biridir. Roma Dönemi’nde yapılmış olan havuzun işçiliği oldukça dikkat çeker. Kleopatra’nın süt banyosu yaptığı havuz olarak da ün kazanmış bir yapıdır. Trojan ve Hadrian döneminde inşa edilmiş olan havuz, dikdörtgen bir plana sahiptir. Mermer ve kesme taşlardan yapılmış bir havuzdur. Havuz içinde bulunan sıcak su, kemer aracılığı ile Antik Tyana kentine ulaşır. Roma Dönemi’nin ardından topraklar altında kalan havuz, 1960 yılında yapılan çalışmalar sırasında gün yüzüne çıkartılmıştır. Çalışmalar sırasında oraya çıkartılan eserler, Niğde Müzesi’nde sergilenir. Havuzun çevresinde ağaç ve yeşillikler bulunduğu için yerel halk tarafından yürüyüş ve piknik gibi aktiviteler için sık şekilde kullanılır. Niğdegezilecek yerler arasında bulunan tarihi yapılardan biridir.
Çiftehan Kaplıcaları
Niğde, tarihi geçmişi ile büyülerken şifalı suları ile de ziyaretçilerin ilgisini çeker. Bölgede sıcak su kaynaklarının bulunması nedeni ile termal turizmi yapılır. Hem banyo hem de içme suyu olarak kullanılan berrak sulardır. Mineral olarak oldukça zengin olan kaplıca suları içinde; sülfat, kalsiyum, klorür ve sodyum bulunur. Çeşitli rahatsızlık ve hastalıklara iyi gelmesi nedeni ile her mevsim ziyaretçi akınına uğrayan bölgelerden biridir. Niğde Otogarı üzerinden Çiftehan Kasabası’na geçiş yapılabilir.