Edirne
Trakya’nın eşsiz kültürüne şahit olmak için Edirne otobüs bileti almak en doğru karar olabilir. Edirne, Roma İmparatorluğu döneminde Hadrianus’un emri ile tekrar yapılandırılmış ve Hadrianapolis olarak adlandırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise 1363-1453 yılları arasında başkent ilan edilmiştir. Avrupa’da bulunması nedeniyle coğrafi olarak bugüne kadar önemini korumuştur. Farklı uygarlıkların hüküm sürdüğü topraklarda birçok kültürel miras bulunur.
Yunanistan ve Bulgaristan’a yakın bir konumda bulunması nedeniyle farklı kültürlerden insanlar ile kaynaşmış olan bir şehirdir. Yakın kültürleri yansıtan yaşantılar olsa da Edirne, Türkiye’de bulunan bir şehirdir. Edirne’de bulunan plajlar hem güzelliği hem de uygun fiyatlı olması nedeniyle yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi haline gelmiştir.
Selimiye Camisi
Osmanlı Devletinin eski başkenti olan Edirne’nin simgelerinden biri olan Selimiye Camisi, Mimar Sinan’ın eserlerinden biridir. Mimar Sinan, o dönemlerde Osmanlı İmparatorluğu’nun sahip olduğu güç ve hakimiyet duygusunu yansıttığı bir eser ortaya çıkarmıştır. Osmanlı mimari eserleri arasında bulunan zirve eserlerden biri olduğu söylenebilir. Sadece Osmanlı Devleti için değil tüm dünya genelinde bulunan mimarlık tarihi için oldukça önemli bir eserdir. Selimiye Camisi ve Külliyesi, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alır.
İnşasının 7 yıl sürdüğü ve 15 bin kişinin çalıştığı bu caminin görkemli görüntüsü, herkesi büyüsü altına alır. Uzak konumlardan bile görülen bu yapı, dışarıdan olduğu kadar içeriden de etkileyici bir tasarımdadır. Selimiye Camisi’ne bulunan kubbe, Mimar Sinan için mesleğinde ulaştığı en uç noktadır. Oldukça geniş bir yapıya sahip olan kubbe için destekleyici ayakların iç mekanda herhangi bir bölme yapmasına izin verilmemiştir. Geçmiş zamanlarda, Osmanlı ordusunun sefere çıktığı ve Edirne’de namaz kılmak için durduğu bu camide 6 bin kişinin namaz kıldığına dair bilgiler bulunur. Edirne’de gezilecek yerler arasında bulunan Selimiye Camisi, ilk görülmesi gereken yerlerden biridir.
Mecidiye Köprüsü
Meriç Köprüsü olarak da bilinen bu köprü, Meriç Nehri üzerinde inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecit döneminde yapılmaya başlanmış, 1847 yılında son halini almıştır. Mecidiye Köprüsü, genişliği 7 metre, uzunluğu 263 metre olan bir yapıdır. 13 adet ayak üzerinde duran ve 12 sivri kemeri olan taş bir köprüdür. Yapısına bakıldığı zaman, yan kısımlara doğru biraz eğimlidir. Köprünün ayakları arasında boşaltma gözleri vardır. Ortada bulunan yazıtlı köşkü mermerden yapılmıştır. Meriç Nehri üzerinde bulunan yapı, akşam saatlerinde oldukça güzel bir görsel sunar.
Meriç ve Tunca Nehirleri
Sular Kenti olarak adlandırılan Edirne’de değerli olan Meriç ve Tunca Nehirleri bulunur. Nehirlerin etrafında bulunan yeşillik alanlarda keyifli piknikler yapabilir ve doğanın içinde vakit geçirebilirsiniz. Bulgaristan’da doğan Meriç Nehri, Edirne üzerinde Türkiye sınırları içine ulaşır. Yunanistan ve Türkiye arasında bulunan sınırı belirleyen bir nehirdir. Mecidiye Köprüsü üzerinden mesire alanlarına ulaşım sağlayabilirsiniz. Edirne Otogarı ziyaretçiler tarafından varılan ilk noktadır, burada bulunan yerli alk ile iletişime geçerek nehrin en güzel yerlerini öğrenebilirsiniz.
Adalet Kasrı
Edirne Sarayı’ndan geriye sağlam bir şekilde kalan tek binadır. Adalet Kasrı, Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı yapılardan biridir. Üst katında havuz bulunan yapı, zemin katı dahil dört katlıdır. Yapıldığı zamanlarda Yargıtay ve Divan-ı Hümayun olarak kullanılmış bir yapıdır. Konuşulan rivayetlere göre; Kanuni Sultan Süleyman, imparatorluk için kanunları burada yazmıştır. Ulaşımın oldukça kolay olduğu Adalet Kasrı, Edirne gezisinde görülmesi gereken tarihi yapılardan biridir.
Enez Kalesi
Antik Çağlarda, Balkanlardan gelecek saldırıların önüne geçmek için inşa edilmiştir. İnşa edildiği tarihler net olarak bilinmese de kalenin duvarlarında devrişme malzemeler kullanıldığı için Bizans Dönemi’nden önce yapıldığı düşünülür. Limanı koruyan iki adet sur, kaleden denize doru uzanır. Batıda bulunan duvar Meriç Nehri’ni görebilecek şekilde konumlandırılmıştır, bu nedenle nehirden gelecek herhangi bir saldırıya karşı koruma oluşturur.
Kale yapısının içinde Enez sembolü olan Enes Ayasofyası, şapel ve mozaik döşemeler olan küçük bir kilise amaçlı kullanılmış mağara bulunur. Mağara duvarında Yunan Mitolojisi’nde yer alan Pan ve su perilerinin dans ettiğini tasvir eden kabartma, Edirne Müzesi’nde muhafaza edilir. Anıtsal olsan giriş kapısında ise beyaz mermere Trak süvarisi tasvir edilmiştir. Kalede bulunan Osmanlı kemer yapıları, Türkler tarafından kalenin kullanıldığını belirtir. Gezilecek yerler ile ilgili plan yaptıktan sonra Edirneotobüs bileti alabilirsiniz.
Şükrü Paşa Anıtı ve Balkan Savaşı Müzesi
1913 yılında meydana gelen Balkan Savaşı ve savaşta şehit olan askerlerin anısına yapılmış bir anıttır. Dönemin getirisi olan yokluk ile savaş sırasında Edirne için savaş veren Şükrü Paşa’nın mezarı Kıyık Tabya bölgesine getirilmiştir. Mezar anısına da anıt yapılmıştır. Müze içerisinde savaşları anlatan ve halkın kullandığı eşyaların sergilendiği bir müzedir. Tarihi bir yolculuk için gidilebilecek müzelerden biridir.
Edirne Büyük Sinagogu
Edirne şehrinde 1905 yılında çıkan oldukça büyük yangında 14 sinagog tamamen yok olmuştur. Ferman ile yapılmasına izin verilen Büyük Sinagog, France Depre mimarlığında inşa edilmiştir. 1907 yılında halkın ibadetine açılmıştır. Sinagogun yapılması için gereken bütçe farklı ülkeler tarafından bir araya getirilmiştir. Balkan bölgesindeki en büyük ve Avrupa’da bulunanlar arasında 3. Büyük sinagogdur. 1960’lı yıllara kadar cemaatlerin yoğun olduğu zamanlara kadar kullanılmıştır. Girişi ücretsiz olan ve mimarisi ile oldukça dikkatli olan bu yeri Edirne’de gezilecekyerler arasına koyabilirsiniz.
Edirne Kalesi Makedonya Saat Kulesi
Roma İmparatoru olan Hadrianus’un emri ile kurulan kentin çevresinde bulunan surların köşelerinde bulunan kulelerdir. Dört adet olan kulelere Hacı İzzet Paşa, ahşap kat ve saat kadranı ekletmiştir. Bu restorasyondan sonra kuleler, Saat Kulesi olarak anılmaya başlanmıştır. Bugüne kadar gelen tek yapı olan Makedonya Kulesi ve etrafında yapılan çalışmalardan sonra Kentsel Arkeoloji Parkı olarak hizmet verir. Hadrianopolis için oldukça önemli olan bu yapıları, Edirne’ye giden herkes görmelidir.
Karaağaç Tren Garı
Edirne Tren Garı olarak yapılan bina, bugün Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılır. Tren garı inşa edilirken, İstanbul Sirkeci Tren Garı model alınmıştır. Neo-klasik tarzda yapılan gar Kemalettin Bey tarafından inşa edilmiştir. Üç katlı olan bu yapı, İstanbul’u Avrupa ile birleştiren demiryolu için önemli bir istasyondur. Mimari yapısı ile oldukça etkileyicidir. Aktif olarak eğitim verilmesi nedeniyle hala sağlamlığını koruduğu gözlenir. Tarihi mimari bir yapı olan Karaağaç Tren Garı, Edirne’de bulunan değerli yapılardan biridir.
Trakya’da bulunan Edirne şehri, herkesin gelip görmesi gereken yerlerden biridir. Birçok farklı medeniyetin yaşamış olduğu bu bölgelerde çeşitli yapı ve eserleri görmek mümkündür. Geçmişten bugüne kadar birçoğunun muhafaza edilmesi, kültürel mirasa sahip çıkılması nedeni ile ziyaret etmek isteyen herkesi memnun eden bir durumdur. Balkan esintilerini hissedeceğiniz bu şehirde oldukça eğlenceli bir gezi gerçekleştirebilirsiniz. Ayırdığınız vakit ve imkan doğrultusunda, şehirde bulunan köylere ziyarette bulunabilirsiniz. Geçmişten bugüne kadar korunan pek çok farklı kültürel şeyi oralarda bulabilirsiniz. Doğal güzellikleri ile büyüleyen Edirne, ziyaretçileri için yaz aylarında vazgeçilmez bir tatil durağıdır. Plajlarının güzelliği çevrede yaşayan yerli halk tarafından oldukça iyi bilinir. Edirne Otogarı sayesinde çevre ilçelere kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.